Testosteron nedir

Testosteron, erkek cinsel özelliklerinin gelişmesinden sorumlu olan hormondur. Hormonlar vücutta gerekli değişiklikleri tetikleyen kimyasal habercilerdir. Dişiler de genellikle daha az miktarlarda testosteron üretirler. Testosteron, Leydig hücreleri adı verilen hücrelerde testisler tarafından üretilen bir androjen türüdür. Erkeklerde, testosteronun sperm üretiminin yanında bir dizi farklı işlevi düzenlediği düşünülmektedir. Bunlar arasında, cinsel dürtü, kemik kütlesi, yağ dağılımı, kas büyüklüğü ve gücü, kırmızı kan hücresi üretimi gibi fonksiyonlar vardır. Yeterli miktarda testosteron olmadığında, erkekler infertil hale gelir. Bunun nedeni testosteronun olgun sperm gelişimine yardımcı olmasıdır. Bir erkek cinsiyet hormonu olmasına rağmen, testosteron ayrıca kadınlarda da cinsiyete, kemik yoğunluğuna ve kas gücüne katkıda bulunur. Bununla birlikte, fazla testosteron kadınların erkek tipi kellik ve infertilite yaşamasına neden olabilir. Testosteron seviyeleri beyin ve hipofiz bezi tarafından kontrol edilir. Üretildikten sonra, hormon çeşitli önemli işlevlerini yerine getirmek için dolaşım sistemi boyunca hareket eder. Yüksek veya düşük testosteron seviyeleri, bu hormon tarafından düzenlenen vücut bölümlerinde disfonksiyonlara yol açabilir.

Bir erkeğin testosteron seviyesi düşük olduğunda (hipogonadizm), aşağıdaki semptomların bir veya birkaçı görülebilir:

Libido düşüklüğü
Erektil disfonksiyon
Düşük sperm sayısı
Genişlemiş veya şişmiş meme dokusu
Zamanla, bu belirtiler aşağıdaki şekillerde gelişebilir:
Vücut kıllarında azalma
Kas kütlesi kaybı
Güç kaybı
Vücut yağında artış
Kronik veya devam eden düşük testosteron seviyeleri, osteoporoz, duygudurum dalgalanmaları, enerji azalması ve testiküler büzülmeye neden olabilir.

Kronik testosteron düşüklüğünün nedenleri arasında şunlar vardır:

Kastrasyon tarzı testis yaralanmaları
Testislerin enfeksiyonu
Opiat analjezikler gibi ilaçlar
Hipofiz tümörleri veya yüksek prolaktin düzeyleri gibi hormonları etkileyen bozukluklar
Tip 2 diyabet, böbrek ve karaciğer hastalığı, obezite ve HIV / AIDS dahil olmak üzere kronik hastalıklar
Klinefelter sendromu, Prader-Willi sendromu, hemokromatozis, Kallman sendromu ve miyotonik distrofi gibi genetik hastalıklar
Öte yandan, çok fazla testosteron, ergenliğin 9 yaşından önce tetiklenmesine yol açabilir. Bu durum genelde genç erkekleri etkiler ve oldukça nadir görülür.
Bununla birlikte, kadınlarda, yüksek testosteron seviyeleri, erkek tipi kellik, seste kalınlaşma ve adet düzensizliklerine yol açabilirken aynı zamanda:
Klitorisin büyümesi ve şişmesi
Vücut şeklinde değişiklikler
Meme büyüklüğünde azalma
Cilt yağlanması
Akne

Vücutta, dudakta ve çene etrafında kıl/tüy çıkması gibi durumlara da neden olabilir.
Son zamanlarda yapılan çalışmalar, kadınlarda yüksek testosteron düzeylerini rahim fibroidleri riski ile bağdaştırmaktadır. Testosteron dengesizlikleri bir kan testi ile tespit edilebilir ve buna göre tedavi edilebilirler. Testosteron seviyeleri erkekler yaşlandıkça doğal olarak azalır.

Testosteron nedir

Testesteron hormonu nedir

Son yıllarda, erkekler yaşlandıkça testosteron düzeylerinin kademeli olarak düşmesinin etkileri daha fazla araştırılmaktadır. Bu durum tıpta geç başlangıçlı hipogonadizm olarak bilinir. 40 yaşından sonra, dolaşımdaki testosteron konsantrasyonu çoğu erkek için her yıl yaklaşık yüzde 1.6 oranında düşer. 60 yaşına gelindiğinde, düşük testosteron seviyeleri daha genç erkeklerde hipogonadizm tanısına yol açacaktır. 45 yaşındaki 10 erkekten 4'ünde hipogonadizm vardır. Yaşlı erkeklerin düşük testosteron tanısı aldığı vaka sayısı 2012'den bu yana yüzde 170 oranında artmıştır. Düşük testosteron erkek gazilerde artmış mortalite ile ilişkili bulunmuştur. Geç başlangıçlı hipogonadizm, çoğu semptomu normal yaşlanma ile ilişkili olmasına rağmen, tanınmış bir tıbbi durum haline gelmiştir. Aşağıdakiler geç başlangıçlı hipogonadizm belirtileridir:

Özellikle geceleri erektil kalitenin azalması
Libidoda düşüş
Ruh hali değişiklikleri
Bilişsel işlevde azalma
Yorgunluk, depresyon ve öfke
Kas kütlesinde ve gücünde azalma
Vücut kıllarında azalma
Ciltte oluşan değişiklikler
Kemik kütlesi ve kemik mineral yoğunluğunda azalma
Karındaki yağ oranında artış

Cinsel işlev bozukluğunun yanı sıra, geç başlangıçlı hipogonadizm de metabolik ve kardiyovasküler hastalıklar ile ilişkili bulunmuştur. Testosteron düzeylerinin azalma dereceleri erkekler arasında değişse de, düşük testosteron düzeylerinin etkilerini giderek daha fazla sayıda erkek tecrübe etmektedir.

© Copyright 2024 by Fitbull.com®. Tüm Hakları Saklıdır.