BCAA zararları
BCAA'lar olarak bilinen dallı zincirli amino asitler, egzersiz performansını destekleme, kas büyümesini artırmaya olan yardımı ve yorgunluğu azaltma konularındaki mükemmel yetenekleri sayesinde supplement endüstrisindeki en saygı duyulan içeriklerden biridir. 3 esansiyel amino asitten oluşan BCAA'lar, lösin, izolösin ve valin amino asitlerini içerirler. BCAA takviyeleri en güvenli seçeneklerden biri olsa da, birçok kişi BCAA'ların potansiyel zararları ve yan etkileri konusunda endişelidir.
BCAA’nın zararları
BCAA takviyelerinin de, çoğu işlenmiş üründe olduğu gibi çeşitli zararları bulunmaktadır ve bunların bazıları diğerlerinden daha fazla ön plana çıkmaktadırlar. Şimdi, BCAA takviyelerinin en sık karşılaşılan yan etkilerinin dört tanesini ve bunların gerçekten geçerli olup olmadıklarını inceleyelim.
• Saç dökülmesi:
BCAA takviyelerinin saç dökülmesine neden olduğu çoğu sporcu arasında sıklıkla konuşulan bir konudur. Fakat bu sav geçerli olmadığı gibi, BCAA takviyeleri aslında saç dökülmesini önlemeye yardımcı olabilir. Saç dökülmesi yaşayan erkek ve kadınların saç kökü potasyum iyonu kanallarında eksiklik bulunması ile ilgili yeni bir teori ortaya atılmıştır. Bu potasyum iyonu kanalları, bir saç folikülünün biyolojik aktivite ve fonksiyonlarının eksiksiz olarak muhafaza edilmesi için çok önemlidir. BCAA takviyesi (en azından topikal olarak) bu potasyum iyon kanallarının sentezini artırdığından saç dökülmesi ilaçlarının çoğunun etkinliğini arttırmaya yardımcı olmaktadır. Buna ek olarak, saç çoğunlukla proteinden oluşur ve bunların büyük bir yüzdesi BCAA'lardır. Bu nedenle vücudumuzun BCAA düzeyini korumak, saç büyümesi ve sağlığı için oldukça önemli bir konudur.
Akne, dünya nüfusunun yaklaşık %9'unda görülen, yaygın bir deri hastalığıdır. Çoğumuz ergenlik döneminde büyük bir akne faciası yaşamış ve bunun ileriki hayatımızda devam etmemesini ummuştur. Peki BCAA takviyesi kullanımı bu korkunç cilt durumunun geri dönmesine neden olabilir mi? Yüksek protein alımı ve süt tüketiminin lipid üretimini aktive etme kabiliyeti nedeniyle, bir BCAA olan lösin amino asidinin akne gelişimiyle ilişkili olabileceğini gösteren araştırmalar bulunmaktadır. Bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir, ancak vücudunuzda tekrar akne çıkmaya başlarsa, genel süt alımınızı azaltarak ve daha düşük glisemik bir diyetle akne gelişimini en aza indirebilirsiniz.
BCAA takviyesi kullanıcılarından alınan geri dönüşlerde, kramp ve gaz gibi mide sıkıntıları da yer almaktadır ancak bunun dallı zincirli amino asitlerin herhangi birinden kaynaklandığını gösteren bir kanıt henüz mevcut değildir. Mide problemleri çoğu zaman, karbonhidrat ya da kan dolaşımını hızlandıran diğer gıdaların tüketiminin artışı ile doğru orantılıdır. Eğer durum bu değilse, dallı zincirli amino asitlerin mide problemine neden olduğu birkaç kişiden biri olabilirsiniz. Böyle bir durumda, probiyotikler (yoğurt gibi) ve kimyon, curcumin (tumeric) ve kişniş gibi bazı baharatların tüketiminin yanı sıra sindirim enzimlerinin kullanımını da içeren birkaç beslenme değişikliği size yardımcı olabilir.
BCAA takviyesi kullanımının, bazı besin etkileşimleri nedeniyle depresyon gibi ciddi zihinsel sağlık sorunlarına yol açabileceği yönünde spekülasyonlar vardır. Dallı zincirli amino asitler kan beyin bariyerini geçerken triptofan ile rekabet etme eğilimindedirler. Triptofandan BCAA oranlarına indirgenmenin depresif belirtilerle bağlantılı olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır. BCAA takviyesi ile depresyon arasında bağlantı kuran herhangi bir gerçek çalışma henüz yapılmamıştır fakat yine de, bu amino asitlerin kas içine emilimini arttıran, karbonhidrat tüketiminde artış ve fiziksel aktiviteler gibi süreçler boyunca BCAA takviyesi alarak, BCAA triptofan oranını azaltabilirsiniz. Genel olarak, depresyonun BCAA takviyesi kullanımından çok daha karmaşık nedenleri vardır.